excite the curiosity of; engage the interest of

listen to the pronunciation of excite the curiosity of; engage the interest of
Английский Язык - Турецкий язык

Определение excite the curiosity of; engage the interest of в Английский Язык Турецкий язык словарь

interest
ilgilendirmek
interest
faiz

Bir banka bize faizle ödünç para verir. - A bank lends us money at interest.

Faizi yeniden ayarlama yönünü belirlemek zordur. - It is difficult to peg the direction of interest deregulation.

interest
artar
interest
ürem

Üreme benim ilgimi çekmiyor. - Procreation does not interest me.

interest
nema
interest
ilgi uyandırma
interest
(Ticaret) tecessüs
interest
merakını
interest
{f} ortak olmak
interest
{f} ilgilendir

Onun nerede yaşadığı bizi ilgilendirmiyor. - Where he will live doesn't interest us.

Evlilik genç insanları ilgilendiren bir konu değildir. - Marriage isn't a subject that interests young people.

interest
merakını uyandırmak
interest
(in ile) ilgi
interest
{f} ikna etmek
interest
(Mukavele) faiz; ilgi; hisse; kazanç
interest
(fiil) ilgisini çekmek, dikkatini çekmek, ilgilendirmek, ortak olmak, istek uyandırmak, ikna etmek
interest
(Avrupa Birliği) menfaat, çıkar; yarar
interest
{f} dikkatini çekmek
interest
{i} ilgi çeken şey
interest
{i} nüfuz
Английский Язык - Английский Язык
interest
excite the curiosity of; engage the interest of

    Расстановка переносов

    ex·cite the cu·ri·os·i·ty of; en·gage the in·ter·est of

    Произношение

Избранное