excess in eating, dress or pleasure

listen to the pronunciation of excess in eating, dress or pleasure
Английский Язык - Турецкий язык

Определение excess in eating, dress or pleasure в Английский Язык Турецкий язык словарь

luxury
{i} lüks

Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi. - Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband.

Sanat bir lüks değil fakat bir gerekliliktir. - Art is not a luxury, but a necessity.

luxury
lüks hayata dalma
luxury
fazla bolluk içinde yaşama
luxury
lüks şey
luxury
çok zevk veren şey
luxury
{i} zevk
luxe
şatafatlı
luxury
gereksiz/pahalı şey
luxury
konfor
luxe
çok süslü şey
luxe
şatafatl
luxe
{s} lüks

O hala Lüksemburg'da mı yaşıyor? - Does he still live in Luxembourg?

Lüksemburg'u ziyaret etmek istiyorum. - I want to visit Luxembourg.

luxe
(sıfat) lüks
luxe
de luxe lüks
luxury
{i} şatafat
Английский Язык - Английский Язык
{n} luxe
{n} luxury