Muhabir: Bana bir örnek verebilir misin?
- Reporter: Can you give me an example?
Niçin onların şikâyet ettikleri sadece benim? Onlar sadece beni örnek veriyorlar ve beni bir günah keçisi olarak kullanıyorlar.
- Why am I the only one they complain of? They're just making an example out of me and using me as a scapegoat.
Bana bir misal verebilir misiniz?
- Can you give me an example?
Bir misal verebilir misin?
- Can you give an example?
Biz onun dersini izlemeliyiz.
- We should follow his example.
Mesela, bu bir kalem.
- For example, this is a pen.
Hayvanları seviyorum, mesela kediler ver köpekleri.
- I like animals, for example, cats and dogs.
Learn from me, if not by my precepts, then at least by my example, how dangerous is the acquirement of knowledge,.
Follow the example of your sister.
- Follow your sister's example.
Follow your sister's example.
- Follow the example of your sister.