exact; precise

listen to the pronunciation of exact; precise
Английский Язык - Турецкий язык

Определение exact; precise в Английский Язык Турецкий язык словарь

proper
uygun

Tom iş için uygun çocuktur. - Tom is the proper boy for the job.

IPad Flash içeriği ile web sayfalarını uygun şekilde görüntüleyebilseydi, benim için mükemmel bir çözüm olurdu. - The iPad would be a perfect solution for me if it could properly display web pages with Flash content.

proper
mis gibi
proper
(Ticaret) asıl
proper
hakiki
proper
rabıtalı
proper
kişisel
proper
yakışık alır
proper
doğru

Tom ismimi doğru dürüst nasıl telaffuz edeceğini bilmiyor. - Tom doesn't know how to pronounce my name properly.

O, iş için doğru kişidir. - He is the proper person for the job.

proper
doğru dürüst

Aptal numarası yapma. Soruma doğru dürüst cevap ver. - Don't play dumb. Answer my question properly!

Tom ismimi doğru dürüst nasıl telaffuz edeceğini bilmiyor. - Tom doesn't know how to pronounce my name properly.

proper
asıl güzel
proper
yakışır
proper
(sıfat) tam, doğru dürüst, uygun, terbiyeli, yerinde, özel, doğru, münasip, gerçek, adamakıllı, iyice
proper
hürmete lâyık
proper
proper name özel isim
proper
{s} iyice

Bazen iyice anlamak için hata yapmalısın. - Sometimes you should sometimes make a mistake to be properly understood.

proper
{s} görgü kurallarına çok bağlı
proper
(İnşaat) doğru, tam
proper
{s} doğru, kurallara uygun
Английский Язык - Английский Язык
proper
exact; precise
Избранное