Yakın bir gelecekteki senin ziyaretini gerçekten dört gözle bekliyorum.
- I really look forward to your visit in the near future.
Yakın gelecekte, AIDS'e son verebileceğiz.
- In the near future, we will be able to put an end to AIDS.
Ben müstakbel karımı görüyorum.
- I see my future wife.
Basit gelecek zaman denilen şey İngilizce sınavında kabul edilse bile, o mevcut değildir.
- It is even becoming accepted even in exam-English that that called simple future tense does not exist.
... to make at least contemporary work, if not futuristic work. It gives me great satisfaction ...
... including home and work. ...