Some young Japanese people prefer being single to being married.
- Bazı genç Japon halkı, bekar olmayı evli olmaya tercih ederler.
Tom asked me how long my parents had been married before they separated.
- Tom bana ebeveynlerimin ayrılmadan önce ne kadar süredir evli olduklarını sordu.
Because he was unemployed, their wedlock failed.
- O, işsiz olduğu için, onların evliliği başarısız oldu.
Tom and Mary will have their 13th wedding anniversary soon.
- Tom ve Mary yakında 13. evlilik yıldönümlerini kutlayacaklar.
Tom continued his relationship with that married woman.
- Tom bu evli kadınla birlikte olmayı sürdürdü.
Tom and Mary are still newlyweds.
- Tom ve Mary hala yeni evliler.
Tom and I are newlyweds.
- Tom ve ben yeni evlileriz.