İki günde bir yürüyüşe giderim.
- I go for a walk every other day.
Araba iki günde bir cilalanır.
- The car is waxed every other day.
O, gün aşırı balık tutmaya gider.
- He goes fishing every other day.
O, gün aşırı bizi ziyaret eder.
- She visits us every other day.
Her gün İngilizce çalışıyor musun?
- Do you study English every day?
Ben her gün tenis oynarım.
- I play tennis every day.
Ben günbegün iyileşiyorum.
- I'm getting better every day.
I speak English daily.
- I speak English every day.