O, her zamankinden daha güçlüdür.
- He is stronger than ever.
Her zaman her şeyi düşünmemi bekleyemezsin.
- You can't expect me to always think of everything!
Tom'un şimdiye kadar antika arabasını satmayı düşündüğünden şüpheliyim.
- I doubt that Tom would ever consider selling his antique car.
Kylie Minogue, şimdiye kadar duyduğum en iyi şarkıcıdır!
- Kylie Minogue is the best singer I've ever heard!
Ben bir daha seni burada asla görmek istemiyorum.
- I never want to see you here ever again!
Herkes Japonya'da artık kötü bir şey asla olmayacağını umuyor.
- Everyone is hoping nothing bad will ever happen in Japan.
Hiçbir şey daima güvende değildir.
- Nothing is ever secure.
Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
- Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.
Tokyo Kulesi'ni hiç gördün mü?
- Have you ever seen Tokyo Tower?
O gelmiş geçmiş en cesur askerdir.
- He is the bravest soldier that ever lived.
Gelmiş geçmiş en iyi grup olmak nasıl bir duygu?
- How does it feel to be the best band ever?
Herhangi bir zamanda şehre gelirseniz, beni görmeye gelin.
- If you ever come to town, come to see me.
Herhangi bir zamanda Japonya'ya gelirsen, beni görmeye gel.
- If you are ever in Japan, come and see me.
Eğer her kullanıcı Tatoeba'ya günde yirmi ilave yaparsa, Noel'e kadar bir milyon cümleye ulaşmak mümkün olabilir.
- If every user added twenty a day to Tatoeba, it might be possible to reach one million sentences by Christmas.
Eğer doğum sancıları insanların dediği kadar acı verseydi, herkesin sadece bir çocuğu olurdu.
- If labor pains would hurt so much as people say, everyone would only have one child!
Biz her iki haftada bir kez tiyatroya gideriz.
- We go to the theater once every two weeks.
Onlar her ay bir kez maç izlemeye giderler.
- They go to watch a play once every month.
Ne zaman bir kütüphane görsem; gönlümden hep gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmak geçer.
- I never see a library without wishing I had time to go there and stay till I had read everything in it.
Dün oraya öğrencilerin hepsi gitmedi.
- Not every student went there yesterday.
Herkes hayatında yanlış şeyler yapar.
- Everyone does wrong things in their lives.
Aşk, harika bir duygu, herkese hayatında günün birinde gelir.
- Love, which is a wonderful feeling, comes to everyone at some time in their life.
Şu ana kadar hiçbir şey doğru değil.
- Nothing is ever right.
Resident Evil 4 şu ana kadar oynadığım en iyi oyunlardan biridir.
- Resident Evil 4 is one of the best games I have ever played.
I've never seen such an ugly man in all my born days.
How can I ever get there in time.
It was ever thus.
Why are you always so nice to everybody?
- Why are you always so nice to everyone?
Tom thinks that women always tell their best friends everything.
- Tom thinks women always tell their best friends everything.
Did I ever!.
This family empathy measure is highly related to ever use of birth control but not to any measure of continuous use.
He's back and better than ever.
... ever heard about yourself? ...
... accustomed to it. At no point do you ever just brush it off and say, oh, well, there's ...