Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Английский Язык - Турецкий язык
Определение evening meal в Английский Язык Турецкий язык словарь
- supper
- akşam yemeği
Genellikle akşam yemeğinden önce televizyon izlerim.
-I usually watch television before supper.
Annem akşam yemeği hazırlamanın zamanı olduğunu belirtti.
-Mother mentioned that it was about time to prepare supper.
- supper
- {i} hafif akşam yemeği
- supper
- akşam yemek
Öğle ve akşam yemeklerini saat kaçta yersin?
-At what time do you eat lunch and supper?
- supper
- son akşam yemeği
- tea
- bitki çayı
Tom kendisine bir fincan bitki çayı koydu.
-Tom poured himself cup of herbal tea.
- tea
- öğleden sonraları yenen hafif yemek
- tea
- çay
Kahveyi çaydan daha çok seviyorum.
-I like coffee much more than tea.
Çay ve kahve, güne başlamaya yardımcı olur.
-Tea and coffee helps to start the day.
- supper
- hazreti İsa'nın son akşam yemeği
- supper
- yemekli gece toplantısı
- tea
- çay ziyafeti
- tea
- çay içmek
Bir fincan daha çay içmek ister misiniz?
-Would you like to have another cup of tea?
Bir fincan çay içmek ister misin?
-Would you like to have a cup of tea?
- tea
- çay vermek
- tea
- kuru çay yaprağı
- tea
- demli içecek
- tea
- tea bag çay yapmak için içinde çay yapraklan bulunan kâğıt torba
- tea
- (isim) çay, esrar [amer.]
- tea
- tea ball içine çay yaprakları konulup ka
- tea
- {i} çay partisi; çay: She's giving a tea tomorrow. Yarın bir çay partisi verecek. Will you come for tea this afternoon? Bu öğleden
Связанные Термины
evening meal
Расстановка переносов
eve·ning mealТурецкое произношение
ivnîng milПроизношение
/ˈēvnəɴɢ ˈmēl/ /ˈiːvnɪŋ ˈmiːl/
Resimler
История
Избранное