Hâlâ tahliye etmek için zaman var.
- There's still time to evacuate.
Tahliye etmek için hâlâ zamanımız var.
- We still have time to evacuate.
Onları boşaltmıyorum.
- I don't evacuate them.
Stadyum boşaltılıyor.
- The stadium is being evacuated.
Boşaltmak zorundayız. Bir tornado geliyor.
- We have to evacuate. A tornado's coming.
The threatening floods made it necessary to evacuate the town.
- Die drohenden Überschwemmungen machten es notwendig, die Stadt zu evakuieren.
We have to evacuate the clinic.
- Wir müssen die Klinik evakuieren.