ev sahibi

listen to the pronunciation of ev sahibi
Турецкий язык - Английский Язык
host

After a hearty dinner, Willie thanked the host. - Doyurucu bir akşam yemeğinden sonra, Willie ev sahibine teşekkür etti.

Spain is the host country for the Olympics in 1992. - Olimpiyatların ev sahibi ülkesi 1992'de İspanya'dır.

landlord

They say the landlord used to be well off. - Dediklerine göre ev sahibinin zamanında hali vakti yerindeymiş.

Tom was happy that his landlord lowered the rent. - Tom onun ev sahibi kirayı düşürdüğü için mutlu oldu.

1. host. 2. landlord
householder
homeowner

The angry homeowner wanted his house repainted. - Kızgın ev sahibi evini yeniden boyatmak istedi.

She's a homeowner, recently got married. - O bir ev sahibi, son zamanlarda evlendi.

home owner
landlady
house holder
a) host b) landlord
evsahibi
{i} landlord
evsahibi
landlady
evsahibi
Host

Brazil is the host of the 2016 Summer Olympic Games. - Brezilya 2016 Yaz Olimpiyat Oyunları'nın evsahibidir.

evsahibi
houseowner
evsahibi
household
evsahibi
householder
ev sahip
host

The Johnsons are very sociable people, who enjoy hosting parties often. - Johnsonlar çok sosyal insanlardır, onlar partilere sık sık ev sahipliği yapmaktan hoşlanırlar.

I'm glad that God has chosen me to be your host. - Sana ev sahipliği yapmam için tanrının beni seçmesine sevindim.

ev sahip
householder
Турецкий язык - Турецкий язык
Evi veya konutu yasalara göre tasarrufu altında bulunduran, evin sahibi olan kimse, mülk sahibi
ev sahibi
Избранное