After a hearty dinner, Willie thanked the host.
- Doyurucu bir akşam yemeğinden sonra, Willie ev sahibine teşekkür etti.
Spain is the host country for the Olympics in 1992.
- Olimpiyatların ev sahibi ülkesi 1992'de İspanya'dır.
They say the landlord used to be well off.
- Dediklerine göre ev sahibinin zamanında hali vakti yerindeymiş.
Tom was happy that his landlord lowered the rent.
- Tom onun ev sahibi kirayı düşürdüğü için mutlu oldu.
The angry homeowner wanted his house repainted.
- Kızgın ev sahibi evini yeniden boyatmak istedi.
She's a homeowner, recently got married.
- O bir ev sahibi, son zamanlarda evlendi.
Brazil is the host of the 2016 Summer Olympic Games.
- Brezilya 2016 Yaz Olimpiyat Oyunları'nın evsahibidir.
The Johnsons are very sociable people, who enjoy hosting parties often.
- Johnsonlar çok sosyal insanlardır, onlar partilere sık sık ev sahipliği yapmaktan hoşlanırlar.
I'm glad that God has chosen me to be your host.
- Sana ev sahipliği yapmam için tanrının beni seçmesine sevindim.