The town was full of activity.
- Kent etkinlikle doluydu.
I have no time to engage in political activity.
- Siyasal etkinlikte bulunmak için zamanım yok.
Which events have you entered for ?.
Tom accompanied Mary to the event.
- Tom etkinlikte Mary'ye eşlik etti.
In April we have a lot of school events.
- Nisanda bir sürü okul etkinliklerimiz var.
You have to be active.
- Etkin olmak zorundasın.
Currently in this area there are no active hostilities.
- Şu anda, bu alanda etkin silahlı çatışma yok.
The Japanese telephone system is highly efficient.
- japon telefon sistemi hayli etkindir.
He devoted himself to many cultural activities.
- Kendini birçok kültürel etkinliklere adadı.
There were all sorts of group activities.
- Her türlü grup etkinlikleri vardı.
Somehow I accidently activated it.
- Bir şekilde onu kazayla etkinleştirdim.
She activated the account.
- O, hesabı etkin hale getirdi.
Effectively, that happens from time to time.
- O, etkin biçimde, zaman zaman olur.
He could not take effective measures.
- O etkin önlemler alamadı.