Dolu ağzınla konuşmak terbiyesizlik olması gerekiyor.
- It's supposed to be bad manners to talk with your mouth full.
Bir konser sırasında konuşmak terbiyesizliktir.
- It's bad manners to talk during a concert.
Ebeveynlerin sana adabımuaşeret öğretmedi mi?
- Didn't your parents teach you manners?
Törelerinize ne oldu?
- Where are your manners?
Ya sizin töreleriniz?
- What about your manners!
Onun görgü yokluğu yüzünden dehşete düştüm.
- I was appalled by her lack of good manners.
Sana bazı görgü kurallarını öğretmek zorunda kalacağım!
- I'm going to have to teach you all some manners!
Fakat onun edepsizliği var.
- But he has bad manners.