Tom doesn't like beef.
- Tom sığır eti sevmez.
Africa is exporting beef to Europe.
- Afrika Avrupa'ya sığır eti ihraç ediyor.
Tom doesn't like pork.
- Tom domuz eti sevmez.
Against my advice, he fed his dog some raw pork.
- Benim tavsiyeme karşın, o köpeğini biraz çiğ domuz etiyle besledi.
Save me some of that mutton. I'm starving for a bit of meat.
- Bana o koyun etinden biraz ayır. Bir parça et için açlıktan ölüyorum.
Something I et?.