eternally, continuously; constantly, always

listen to the pronunciation of eternally, continuously; constantly, always
Английский Язык - Турецкий язык

Определение eternally, continuously; constantly, always в Английский Язык Турецкий язык словарь

forever
ilelebet
forever
ebediyen

O, kocasını ebediyen sevecek. - She'll love her husband forever.

Seni ebediyen seveceğim. - I'll love you forever.

forever
sonsuza kadar

Tom Mary'den onunla sonsuza kadar kalmasını istedi. - Tom wanted Mary to stay with him forever.

Tavşanın çabalarından etkilenen Buddha onu aya kadar yükseltti ve onu sonsuza kadar bu şekilde bıraktı. - Buddha, impressed by the rabbit's efforts, raised him unto the moon and set him in that form forever more.

forever
daima

Onu daima tanıyorum gibi hissediyorum. - I feel like I've known him forever.

Onu daima tanıyormuşum gibi hissediyorum. - I feel like I've known her forever.

forever
sürgit
forever
durmamacasına
forever
hep

Hep bugünün gelmesini bekledim. - I've waited forever for this day to come.

forever
kıyamete kadar
forever
ilanihaye
forever
devamlı
forever
durmadan
forever
sonsuza dek

O sır sonsuza dek saklanamaz. - That secret can't be kept forever.

Herkese karşı kaba davranamazsın ve sonsuza dek onun yanına kalacağını bekleyemezsin. - You can not be rude to everyone and expect to get away with it forever.

forever
forevermore ebediyen
forever
mütemadiyen
Английский Язык - Английский Язык
forever
eternally, continuously; constantly, always

    Расстановка переносов

    eternally, continuously; constantly, al·ways

    Произношение

Избранное