Английский Язык - Турецкий язык
Определение established portion or measure; fixed allowance в Английский Язык Турецкий язык словарь
- rate
- {i} oran
Kanada'da suç oranı düşüyor.
-The crime rate is decreasing in Canada.
Düşen faiz oranları otomobil pazarını canlandırdı.
-Falling interest rates have stimulated the automobile market.
- rate
- {i} değer
Doların değeri enflasyonun yükselme oranında düşer.
-The value of the dollar declines as the rate of inflation rises.
Bunu nasıl değerlendirirdin?
-How would you rate that?
- rate
- {i} hız
Onun senkronizasyon hızı arzulanan bir şey bırakmadı.
-His synchronizing rate left nothing to be desired.
Japon ekonomisinin büyüme hızı bu yıl % 0.7'yi geçecek.
-The growth rate of the Japanese economy will top 0.7% this year.
- rate
- {f} sınıflandırmak
- rate
- farzetmek
- rate
- (Bilgisayar) faiz_oranı
Parasını yüksek faiz oranıyla ödünç veriyor.
-He lends money at a high rate of interest.
- rate
- değerini tahmin etmek
- rate
- olarak değerlendirmek
- rate
- nispet
- rate
- gözü ile bakmak
- rate
- {f} fiyat belirlemek
- rate
- {i} derece
- rate
- {i} değer, fiyat, ücret: hourly rate saat başına
- rate
- {f} layık olmak
- rate
- {i} belediye vergisi (İng.)
- rate
- mülk vergisi
- rate
- {f} sayılmak
- rate
- {f} hak etmek
- rate
- {i} bedel
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение established portion or measure; fixed allowance в Английский Язык Английский Язык словарь
- rate
established portion or measure; fixed allowance
Расстановка переносов
established por·tion or measure; fixed al·low·anceПроизношение
Resimler
Избранное