ertrag

listen to the pronunciation of ertrag
Немецкий Язык - Турецкий язык
Английский Язык - Турецкий язык

Определение ertrag в Английский Язык Турецкий язык словарь

earnings
{i} kazanç

Onun yetersiz kazançlarıyla yaşamak zordu. - It was difficult to live on his meager earnings.

O kazançlarla ilgili vergi talep etti. - He called for a tax on earnings.

output
{i} üretim; hâsıla; randıman, verim
earnings
{i} maaş
output
bilgisayardan alınan bilgi
output
(Ticaret) hasıla
output
autput
output
(Ticaret) imal etmek
output
çıkan
output
ürün
output
üretim

Bu fabrikanın üretimi % 20 oranında artmıştır. - The output of this factory has increased by 20%.

Çelik sıkıntısına rağmen, sanayi üretimi yüzde beş arttı. - Despite a shortage of steel, industrial output has increased by five percent.

earnings
{i} gelir
earnings
{i} kazanç, kâr; maaş, gelir
earnings
{i} ücret

Daha yüksek asgari ücret, kazançları yükseltip yoksulluğu azaltabilir. - A higher minimum wage can raise earnings and reduce poverty.

earnings
(Avrupa Birliği) kazanç, kar, gelir, ücret
output
{i} çıkış gücü
output
{i} ürün, çıktı
output
(Tıp) Vücuddan çıkarılan madde