Bahaneler icat etmekte çok kötüdür.
- Im Erfinden von Ausreden war er sehr schlecht.
Bahaneler icat etmekte çok kötüdür.
- He is very bad at inventing excuses.
Tanrı olmasa onu icat etmek zorunda kalırız.
- If God did not exist, we'd have to invent him.
Edison'un yeni şeyler icat etmesi her zaman kolay değildi.
- It wasn't always easy for Edison to invent new things.
Karaokeyi kim icat etti?
- Who invented karaoke?
Keşke benim zengin olmam için yeterince satan bir şeyi bulmak için yeterince akıllı olsam.
- I wish I was smart enough to invent something that sold well enough for me to get rich.
If God did not exist, we'd have to invent him.
- Wenn Gott nicht existieren würde, müsste man ihn erfinden.
My hobby: inventing irregular forms of verbs.
- Mein Steckenpferd: Unregelmäßige Verbformen erfinden.