ensurance

listen to the pronunciation of ensurance
Английский Язык - Турецкий язык

Определение ensurance в Английский Язык Турецкий язык словарь

insurance
{i} sigorta

Sigorta bize içinde yaşadığımız dünyanın tamamen güvenli olmadığını hatırlatıyor; biz hastalanabiliriz ya da beklenmedik şeylerle karşılaşabiliriz. - Insurance makes us remember that the world we live in isn't completely safe; we might fall ill, face danger or encounter the unexpected.

Biz sigorta şirketine poliçemizin şartlarını ihlal ettiği için dava açtık. - We sued the insurance company because it violated the terms of our policy.

insurance
(Askeri) SİGORTA: Bak, "United States Government Life Insurance", "National Service Life Insurance", "gratuitous indemnity"
insurance
insurance broker sigorta acentesinde çalışan kimse
insurance
insurance policy sigorta poliçesi
insurance
insurance company sigorta şirketi
insurance
fire insurance yangın sigortası
insurance
i., ekon. sigorta
insurance
(Kanun) sigortacılık
insurance
(Tıp) sağlık sigortası

Sağlık sigortası belgeni görmeme izin ver. - Let me see your health insurance certificate.

Sağlık sigortası yaptırmalıyım. - I need to purchase health insurance.

insurance
(against ile) korunma
insurance
sigorta parası

Leyla sigorta parasını çabucak yaktı. - Layla quickly burned through her insurance money.

Fadıl, sigorta parası için Leyla'yı öldürdü. - Fadil killed Layla for the insurance money.

insurance
{i} sigortalama
Английский Язык - Английский Язык
insurance