Tom eğlenmeyi seviyor.
- Tom likes to have fun.
Biz çok fazla eğlenmedik.
- We didn't have much fun.
Motosiklete binmek eğlencelidir.
- It's fun to ride a motorcycle.
Parkta oynamak eğlenceliydi.
- It was fun playing in the park.
Sadece eğlenmek istiyor.
- He just wants to have fun.
Genç çift, eğlenmek için Kyoto'ya gitti.
- The young couple went to Kyoto for fun.
O, komik bir hikaye ile bizi neşelendirdi.
- He amused us with a funny story.
Parkta oynamak eğlenceliydi.
- It was fun playing in the park.
Motosiklete binmek eğlencelidir.
- It's fun to ride a motorcycle.
Sadece zevk için okula gelmeyin.
- Don't come to school just for fun.
Sporu rekabet için değil zevk için yapıyorum.
- I like to play sport for fun not for competition.
Yabancılarla alay etme.
- Don't poke fun at foreigners.
Tom'la alay etmemelisin.
- You shouldn't make fun of Tom.
Belden aşağı şakalar yapman terbiyesizlik.
- It is impudent of you to make fun of adults.
Bu şaka/fıkra komik değildi.
- That joke wasn't funny.