Hayatında hiç böyle bir ikilem ile karşılaşmamıştı.
- Never in his life had he encountered such a dilemma.
Bugün birçok sorunla karşılaşıldı.
- Today, many problems were encountered.
En çok hangi tür hayvanlarla karşılaşmaktan korkarsınız?
- What kind of animals are you most afraid to encounter?
Sami ve Leyla'nın karşılaşmaları işyerleri ile sınırlıydı.
- Sami and Layla's encounters were limited to their workplace.
Yeni bir sorunla karşılaşmadık.
- We haven't encountered any new problems.
Yeni bir dil öğrenirken ben her zaman zaten bildiğim dillerde benzerliklere rastlıyorum.
- When I learn a new language, I always encounter similarities with the languages I already know.
Hayatında hiç böyle bir ikilem ile karşılaşmamıştı.
- Never in his life had he encountered such a dilemma.
Gözlerin güzel bir kadınla karşılaştığında, onu çok şaşırt.
- When your eyes encounter a beautiful woman, knock her out.
Their encounter was a matter of chance.