Bir çingene ailesi karavanlarıyla birlikte kamp yapıyordu.
- One gypsy family with their caravan was encamped.
Nehrin yakınında kamp yapmak iyi bir fikir değildir.
- Camping so near the river isn't a good idea.
Su olmayan bir yerde kamp yapmak imkansızdır.
- Camping is impossible where there is no water.
Bu kamp kurmak için iyi bir yere benziyor.
- This looks like a good spot to camp.
Biz kalacak bir yer bulamazsak dışarıda kamp kurmak zorunda kalacağız.
- We'll have to camp out if we can't find a place to stay.
Tom tek başına kamp yapmaya gitmenin eğlenceli olmayacağına karar verdi.
- Tom decided that it wouldn't be much fun to go camping alone.
Tom sahilde kamp yapmayı sever.
- Tom likes camping on the beach.