Bir çingene ailesi karavanlarıyla birlikte kamp yapıyordu.
- One gypsy family with their caravan was encamped.
Nehrin yakınında kamp yapmak iyi bir fikir değildir.
- Camping so near the river isn't a good idea.
Tom'un en sevdiği şeylerden biri kamp yapmaktır.
- One of Tom's favorite things to do is camping.
Bu, kamp kurmak için iyi bir yere benziyor.
- This looks like a good spot to set up camp.
Biz kalacak bir yer bulamazsak dışarıda kamp kurmak zorunda kalacağız.
- We'll have to camp out if we can't find a place to stay.
Tom sahilde kamp yapmayı sever.
- Tom likes camping on the beach.
Bir hafta boyunca orada kamp yaptık.
- We camped there for a week.