You might at least have said, Thank you, when someone helped you.
- Birisi sana yardım ettiğinde, en azından, teşekkür ederim diyebilirdin.
Tom washes clothes at least once a week.
- Tom en azından haftada bir kez çamaşırları yıkar.
This pencil cost me at least a hundred bucks.
- Bu kalem bana en az yüz dolara mâl oldu.
Brush your teeth twice a day at least.
- Dişlerini günde en az iki kez fırçala.
We must sleep at least seven hours a day.
- Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
It will take her at least two years to be qualified for that post.
- Onun bu görev için nitelikli olması en az iki yılını alacak.
Tom always makes a point of arriving at least five minutes ahead of time.
- Tom her zaman en az beş dakika önce varmayı kendine vazife edinir.
The job will take a minimum of ten days.
- İş en az on gün alır.
At least somebody is having a good time.
- En azından biri iyi vakit geçiriyor.
The post office is a good five kilometers away from here.
- Postane buradan en az beş kilometre uzakta.
The job will take a minimum of ten days.
- Bu iş en az on gün sürecek.
The job will take a minimum of ten days.
- İş en az on gün alır.