My mother had no choice but to part with her diamond ring.
- Annemin elmas yüzüğünü satmaktan başka seçeneği yoktu.
The diamond in this ring is polished.
- Bu yüzükteki elmas parlatılır.
The stars sparkle like diamonds.
- Yıldızlar elmas gibi parıldıyor.
Mary's eyes sparkled like diamonds.
- Mary'nin gözleri elmas gibi parladı.