Onların kazanmasını istiyordum.
- Quería que ellos ganaran.
Onların arkasındaki adam piyano çalıyordu.
- El hombre detrás de ellos está tocando el piano.
O onlarla konuşmak için durdu.
- Él se paró a hablar con ellos.
Onlarla poker oynuyor.
- Juega al póquer con ellos.
Onlara güvenebilirsin.
- Puedes fiarte de ellos.
Onlara güvenmek zorundayız.
- Tenemos que confiar en ellos.
Tom onlardan biri değil.
- Tom no es uno de ellos.
İnsanların dedikoduyu sevmediği tek zaman dedikoduda onlardan bahsedildiği zamandır.
- La única vez que a la gente no le gusta el chisme es cuando el chisme se refiere a ellos.