Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

elemli

listen to the pronunciation of elemli
Турецкий язык - Английский Язык
Английский Язык - Английский Язык

Определение elemli в Английский Язык Английский Язык словарь

elem
basic, fundamental
Турецкий язык - Турецкий язык
Üzüntülü, kederli: "Çektiği elemli aşkla mesut olmasa da bunları sevdiği şüphesizdir."- A. Ş. Hisar
Üzüntülü, kederli
ELEM
(Osmanlı Dönemi) Ağrı. Acı. Keder. Sancı. Dert. Gam. Kaygı.Ey arkadaş! Bütün lezzetler imanda olduğu gibi, bütün elemler de dalâlettedir. Bunun izahı ise; bir şahıs, kudret-i ezeliye tarafından adem zulümatından şu korkunç dünya sahrasına atılırken gözünü açar, bakar. Bir lütuf beklediği zaman, birdenbire düşmanlar gibi hastalıklar, elemler, belâlar hücum etmeye başlarlar. Bir meded bir yardım için müsterhimane tabiata ve anâsıra baktığı vakit, kasavet-i kalble, merhametsizlikle karşılaşır. Ecram-ı semaviyeden istimdat et
elem
Acı, üzüntü, dert, keder
elem
üzüntü, kaygı
elem
Acı, üzüntü
elem
(Osmanlı Dönemi) ağrı, acı, keder, dert, gam, kaygı, üzüntü, sıkıntı, acı