Elektrikli teçhizatlardan uzak durun.
- Keep away from the electrical equipment.
Elektrikli ev aletleri ev işini daha kolay yaptı.
- Electrical appliances have made housework easier.
O her sabah elektrikli tıraş makinesi ile tıraş olur.
- He shaves with an electric razor every morning.
Elektrikli arp çalarken, o elektrik çarpmasından öldü.
- He was electrocuted while playing the electric harp.
Elektrik ve su olmadan hayat olmaz.
- There is no life without electricity and water.
Elektrikli ısıtıcımız iyi çalışmıyor.
- Our electric heater does not work well.
Elektrik sisteminde bir arıza var.
- There is a fault in the electrical system.
Tom bir elektrik mühendisidir.
- Tom is an electrical engineer.
Şimşek, elektriksel bir olaydır.
- Lightning is an electrical phenomenon.
Kardeşim bir elektrogitar aldı.
- My brother bought an electric guitar.
Pozitron bir elektrona benzeyen küçük bir parçacıktır fakat pozitif elektrik yüklüdür.
- A positron is a small particle similar to an electron, but with a positive electric charge.
Şimşek, elektriksel bir olaydır.
- Lightning is an electrical phenomenon.