einschränkung

listen to the pronunciation of einschränkung
Немецкий Язык - Турецкий язык
en. e. 'aynşrenkung kısıtlama, sınırlama
en {'aynşrenkung} e kısıtlama, sınırlama
[die] kısıtlama, sınırlama; kısma, azaltma
ohne Einschränkung
[die] kayıtsız şartsız
Английский Язык - Турецкий язык

Определение einschränkung в Английский Язык Турецкий язык словарь

austerity
{i} haşinlik
austerity
azla yetinme
austerity
davranış sertliği,sertlik
austerity
kemer sıkma

Greece's Parliament passes austerity measures - Yunan Parlamentosu kemer sıkma önlemlerini onayladı.

Pek çok kent yöneticilerinin uyguladığı kemer sıkma politikası son derece sevimsizdir. - The austerity measures that many city governments have implemented are hugely unpopular.

Ne? Biraz çorba ve kereviz, yiyeceğim bütün şey bu mu? Ben bir Zen rahip değilim.Ben böyle bir kemer sıkma diyetiyle yaşayamam. - What? A little soup and celery is all I get? I'm not a Zen monk. I can't survive on an austerity diet like this.

austerity
sertlik
austerity
zorluk
austerity
ciddiyet
austerity
idareli geçinme
austerity
katılık
austerity
güçlük
curtailment
kısaltma
austerity
tasarruf
austerity
{i} masraftan kısma
austerity
{i} sadelik
austerity
{i} sade, konforsuz ve dünyevi zevklerden yoksun bir yaşam
curtailment
{i} kesme