einfrieren

listen to the pronunciation of einfrieren
Немецкий Язык - Турецкий язык
v. 'aynfri: rın donmak; dondurmak
{'aynfri: rın} donmak; dondurmak
donma
döndür
dondurulma
donmak
donduran
buz tutmak
dondurmak
Английский Язык - Турецкий язык

Определение einfrieren в Английский Язык Турецкий язык словарь

freezing
{s} donma

Genetik modifikasyonun bir örneği balık genlerinin çilek ve domatese enjeksiyonudur, bu meyvelerin donmasını engelleyen bir süreç. - An example of genetic modification is the injection of fish genes into strawberries and tomatoes, a process which prevents these fruits from freezing.

Suyun donma noktası nedir? - What's the freezing point of water?

freezing
freeze don/dondur
freezing
{f} don: prep.donarak
freezing
dondurma
freezing
dondurucu

Dondurucu hava nedeniyle maç iptal edilmek zorunda kaldı. - The match had to be called off because of the freezing weather.

Burası dondurucu soğuk. - It's freezing cold in here.

freezing
{f} dondur

O dondurucu suda yüzmeye çalışmak onun çılgınlığıydı. - It was crazy of him to try swimming in that freezing water.

Onların yiyeceklerini onlar için dondurmuyorum. - I'm not freezing their food for them.

freezing
kıkırdama
freezing
(Pisikoloji, Ruhbilim) donup kalma
freezing
dondurarak
freezing
{f} don

Bugün sıcaklık donma noktasının üzerinde. - The temperature is above freezing today.

Dondurucu hava nedeniyle maç iptal edilmek zorunda kaldı. - The match had to be called off because of the freezing weather.

freezing
{s} çok soğuk

Burada hava çok soğuk. - It's freezing in here.

Burada dışarısı çok soğuk. - It's freezing out here.

freezing
{s} soğuk

Burada dışarısı çok soğuk. - It's freezing out here.

Burada hava çok soğuk. - It's freezing in here.

freezing
(sıfat) dondurucu, donma, buz gibi, soğuk, çok soğuk
freezing
{i} konjelasyon
freezing
{i} donma noktası

Bugün sıcaklık donma noktasının üzerinde. - The temperature is above freezing today.

Suyun donma noktası nedir? - What's the freezing point of water?