Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

einer sache verlustig gehend

listen to the pronunciation of einer sache verlustig gehend
Английский Язык - Турецкий язык

Определение einer sache verlustig gehend в Английский Язык Турецкий язык словарь

forfeiting
(Ticaret) forfaiting
losing
kaybeden

2.Dünya Savaşı sona erdi ve Olimpiyatlar 1948'de Londra'da yeniden başladı, ama savaşın kaybeden ülkeleri olan Almanya ve Japonya davet edilmediler. - World War II ended and the Olympics were revived in 1948 in London, but the losing countries of the war, Germany and Japan, were not invited.

losing
kaybederek

Eğer ne yediğine dikkat etmezsen, bu kadar uzun zaman kaybederek verdiğin bütün kiloyu geri alacaksın. - If you aren't careful about what you eat, you'll put back on all the weight that you spent so much time losing.

Tom arabasının kontrolünü kaybederek yoldan çıktı. - Tom swerved hard, losing control of his car.

losing
{i} kaybediş
losing
{f} kaybet

Kendimi kaybetmeden babamla konuşamam. - I can't talk with my father without losing my temper.

O, tüm parasını kaybettiği için onu bağışladı. - She forgave him for losing all her money.

losing
ziyan gören
losing
kazançlı olmayan
losing
kaybedeceği belli olan
losing
{s} kazançlı olmayan, zarar gören
Немецкий Язык - Английский Язык
losing
forfeiting