econ

listen to the pronunciation of econ
Английский Язык - Турецкий язык
{k} economic, economics, economy
rayiç
işgücü
economy
iktisat
economics
tutumbilim
economics
ekonomi

Ekonomide uzmanlaşıyorum. - I major in economics.

Bu kitap bize iyi bir ekonomi fikri veriyor. - This book gives us a good idea of economics.

economy
tutum
economy
ekonomik

Çinli yetkililer ekonomik büyümenin dünya ekonomisinden dolayı üç yıl içinde en düşük seviyesine düştüğünü söylüyor. - Chinese officials say economic growth has dropped to a three-year low because of the world economy.

Bu yıl herhangi bir ekonomik revizyon beklenmiyor. - Any turnaround of the economy is not expected this year.

economy
ucuz
economics
{i} ekonomi bilimi

Benim branşım ekonomi bilimidir. - My major is economics.

Ben ekonomi bilimi hakkında dikkat etmem. - I don't care about economics.

economics
{i} ülke ekonomisi
economics
{i} iktisat bilimi
economy
{i} örgüt
economy
iktisat ilmi
economy
teşkilât
economy
minister of economy maliye bakanı
economy
{i} tasarruf, tutumluluk, ekonomi
Английский Язык - Английский Язык
economics
economy
Economicsprep preposition
{i} study of the management of goods and services
{i} pertaining to the management of goods and services; of the science of economics
econ
Избранное