Tom gevşemiş gibi görünüyordu.
- Tom looked like he was relaxed.
Sıcak banyo kaslarımı gevşetti.
- The hot bath relaxed my muscles.
Tom gevşemiş göründüğümü söyledi.
- Tom said I seemed relaxed.
Tom bana gevşemiş kalmamı söyledi.
- Tom told me to stay relaxed.
Tom rahatlamış görünüyordu.
- Tom seemed to be relaxed.
Gitar çalarken rahatlamış hisseder.
- He feels relaxed when he's playing the guitar.