Her birimiz elinden geleni yapmalı.
- Each one of us should do his best.
O her birimize sonsuz yaşam için ödeme yaptı.
- He paid an eternal life for each one of us.
Herkese teşekkür ederim.
- Thank you one and all.
Onların her biri o filmi izlemeye gitti.
- Every one of them went to see that movie.
Ben dünyadaki tüm kuşların efendisiyim ve sadece düdüğüme üflemek zorundayım ve her biri bana gelecektir.
- I am master of all the birds in the world, and have only to blow my whistle and every one will come to me.
... Each one of them is good but can be improved in ...
... ln fact, each one of us ...