Have fun, but don't get lost.
- Eğlenin ama kaybolmayın.
Although the pressure of studying at the University of Cambridge is very high, many students still have time to go out and have fun.
- Cambridge Üniversitesi'nde öğrenim zorluğu çok yüksek olmasına rağmen, çok sayıda öğrencinin hâlâ dışarı çıkmak ve eğlenmek için zamanı var.
Tom looks like he's enjoying himself.
- Tom eğleniyor gibi görünüyor.
The courtier was enjoying great royal favor.
- Saray büyük kraliyet lehinde eğleniyordu.
Most of the revellers are tourists.
- Eğlenenlerin çoğu turist.
Don't come to school to lark around.
- Sadece eğlence için okula gelme.