I will stay with you provided that you stay here.
- Eğer burada kalırsan ben de seninle kalırım.
If you would move over, there would be room for everyone.
- Eğer kenara çekilirsen, herkes için yer olur.
If labor pains would hurt so much as people say, everyone would only have one child!
- Eğer doğum sancıları insanların dediği kadar acı verseydi, herkesin sadece bir çocuğu olurdu.
If so, then there's no problem at all, is there?
- Eğer öyleyse, o zaman hiç sorun yok, değil mi?
If so, what can we do about it? Do you want to make a proposal?
- Eğer öyleyse, bu konuda ne yapabiliriz? Bir teklif yapmak ister misin?
If possible, this weekend.
- Eğer mümkünse, bu hafta sonu.
I'd like to see you if possible.
- Eğer mümkünse seni görmek istiyorum.