No major announcements are expected.
- Büyük duyurular beklenmiyor.
I have a little announcement to make.
- Yapacak küçük bir duyurum var.
Usually before a concert there is an announcement asking the audience to either turn off their phones or switch them to manner mode.
- Genellikle bir konser öncesinde seyirciden ya telefonlarını kapatmalarını ya da sessiz moda geçmelerini isteyen bir duyuru vardır.
I found my lost dog by means of a notice in the paper.
- Gazetedeki bir duyuru vasıtasıyla kaybolan köpeğimi buldum.
Wait until further notice.
- Sonraki duyuruya kadar bekle.
Doctors advertise the flu shot every year.
- Doktorlar her yıl grip aşısını duyururlar.