I have a little announcement to make.
- Yapacak küçük bir duyurum var.
Tom says he has an announcement to make.
- Tom yapacak bir duyurusunun olduğunu söylüyor.
All funds are frozen until further notice.
- Tüm fonlar bir sonraki duyuruya kadar dondurulur.
The store is closed until further notice.
- Bir sonraki duyuruya kadar mağaza kapalı.
Doctors advertise the flu shot every year.
- Doktorlar her yıl grip aşısını duyururlar.
No major announcements are expected.
- Büyük duyurular beklenmiyor.