Gelecek hafta İngilizcede bütünleme sınavına girmek zorundayım.
- I have to take a make up test in English next week.
Gelecek hafta New York'a gidiyor.
- He is going to New York next week.
Toplantı gelecek haftaya kadar ertelendi.
- The meeting has been put off until next week.
Miktarı göz önünde bulundurmaksızın,Brian gelecek haftaya kadar doğru,tam miktar istiyor.
- Regardless of the amount, Brian wants the correct, entire amount by next week.