Onun odasına girdiğimde, golf oynadığı yirmi yıl süresince kazandığı çok sayıda kupayı bana gösterdi.
- When I went into his room, he showed me the numerous trophies he had won during the twenty years he had played golf.
Ben festival süresince Takayama'ya gitmek istiyorum.
- I'd like to go to Takayama during festival time.
Ders sırasında Japonca konuşmamalısınız.
- You must not speak Japanese during the class.
Yaz tatili sırasında sadece dinleneceğim.
- I'm just going to rest during the summer vacation.
Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar.
- Many young women in their 20s plan to go abroad during their summer holidays.
O, yolculuğu esnasında bir günlük tuttu.
- He kept a diary during the trip.
Roger bulabildiği herhangi bir işte gün boyunca çalıştı.
- Roger worked at any job he could find during the day.
Japonya'da yedi yılı boyunca, ciddi olarak Japonca çalıştı.
- During his seven years in Japan, he studied Japanese in earnest.
But he that was sowne in the stony grunde ys he, which heareth the worde of God, and anon with ioye receaveth itt, yet hath no rottes in himselfe, And therefore he dureth but a season .
The shop was one of the few able to stay open during the war.
Many of the best examples were produced during the Restoration.