due to the fact that

listen to the pronunciation of due to the fact that
Английский Язык - Турецкий язык
den dolayı
-den dolayı
because
dolayı

O, kardan dolayı geç kaldı. - He was late because of the snow.

Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor. - Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.

because
çünkü

Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha? - Because we love you, we are updating Tatoeba to bring you a better user experience. See? We love you huh?

Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu. - I called a cab, because it was raining.

because
-dığı için
because
conj. çünkü
because
(bağlaç) çünkü, yüzünden, dolayı, diği için
because
bağ. -diği için, nedeniyle; çünkü
because
diği için
because
yüzünden

Kötü hava yüzünden, o gelemedi. - Because of the bad weather, he couldn't come.

Oyuncuların çoğu grip yüzünden keyifsiz oldukları için koç oyunu iptal etti. - The coach called off the game because many of the players were down with the flu.

because
-den dolayı
because
-diği için
because
(Havacılık) den dolayı
because
dığı için
due to fact that
Aslında nedeniyle bu
because
because of dolayı
Английский Язык - Английский Язык
because
due to the fact that

    Турецкое произношение

    dyu tı dhi fäkt dhıt

    Произношение

    /ˈdyo͞o tə ᴛʜē ˈfakt ᴛʜət/ /ˈdjuː tə ðiː ˈfækt ðət/

    Этимология

    [ 'dü, 'dyü ] (adjective.) 14th century. Middle English, from Middle French deu, past participle of devoir to owe, from Latin debEre; more at DEBT.
Избранное