I can bring in some more sophisticated equipment if you think we need it.
- Ona ihtiyacımız olduğunu düşünüyorsan biraz daha gelişmiş bir donanım getirebilirim.
We have the equipment.
- Bizim donanımımız var.
He deals in hardware.
- O donanımla ilgilenir.
Sami ran the local hardware store.
- Sami yerel donanım mağazasını işletiyordu.