Tom's mother was aghast.
- Tom'un annesi donakalmıştı.
Her mother was aghast.
- Onun annesi donakalmıştı.
The frost killed all the flowers.
- Don bütün çiçekleri öldürdü.
Floods, violent wind storms, droughts, killing frosts, and the problems of air pollution have all, on occasion, influenced modern society.
- Seller, şiddetli rüzgar fırtınaları, kuraklıklar, öldürücü donlar ve hava kirliliği sorunları hepsi,ara sıra, modern toplumu etkilenmiştir.
It may freeze next week.
- Gelecek hafta dondurabilir.
Please freeze the fish and meat.
- Lütfen balığı ve eti dondurun.
I hung the laundry out to dry last night and by morning it had frozen hard as a rock.
- Dün gece kurutmak için çamaşırı dışarı astım ve sabaha kadar kaya gibi donmuştu.
The milk froze and became solid.
- Süt dondu ve katılaştı.
I was frozen to the bone.
- İliklerime kadar dondum.
I hung the laundry out to dry last night and by morning it had frozen hard as a rock.
- Dün gece kurutmak için çamaşırı dışarı astım ve sabaha kadar kaya gibi donmuştu.
We came dangerously close to freezing to death.
- Neredeyse donarak ölecektik.
Tom was freezing to death.
- Tom donarak ölüyordu.
It should be freezed!
- Dondurulması gerekir.
Don't keep me on tenterhooks!
- Don't keep me in suspense!
Anne! Bunu giymek istemiyorum.
- Mom, I don't want to wear this.
Şimdi eksantrik olun. Mor giymek için yaşlılığı beklemeyin.
- Be eccentric now. Don't wait for old age to wear purple.
Uzman olması gereken biri için çok şey biliyor gibi görünmüyorsun.
- For someone who's supposed to be an expert, you don't seem to know much.
Bu kadar endişelenme! Benim gibi çok saygın bir uzman için bu iş çocuk oyuncağı!
- Don't worry so much! For quite an esteemed expert such as myself, it's peasy lemon squeezy!
Parkta beyzbol oynama.
- Don't play baseball in the park.
Beyzbol sevmez misin?
- Don't you like baseball?
Koltuğunu neden şu yaşlı beyefendiye vermiyorsun?
- Why don't you give your seat to that old gentleman?
Niçin bir beyefendi gibi davranmaya çalışmıyorsun?
- Why don't you try to behave like a gentleman?
Öğretmenine soru sormaya çekinme.
- Don't hesitate to ask your teacher a question.
Ben vekil öğretmeni sevmiyorum.
- I don't like the substitute teacher.