Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
- Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
She may well refuse to speak to you because she's in a very bad mood.
- O, kötü bir ruh hali içerisinde olması dolayısıyla seninle konuşmayı reddedebilir.
A lot of buildings collapsed in Japan due to the earthquake yesterday.
- Dün Japonya'da bir sürü bina deprem dolayısıyla yıkıldı.
The accident was due to his carelessness.
- Kaza onun dikkatsizliğinden dolayıydı.
Tom was unable to talk Mary out of marrying John.
- Tom John'un evliliğinden dolayı Mary ile konuşamadı.
His wife has started to work out of necessity.
- Karısı zorunluluktan dolayı işe başlamıştır.
Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
- Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
Please pardon me for coming late.
- Lütfen geç geldiğimden dolayı beni affet.
She became rich by virtue of hard work and good business sense.
- O sıkı çalışma ve iyi iş duygusundan dolayı zengin oldu.
She was absent from school owing to sickness.
- O, hastalığından dolayı okulda yoktu.
He was late because of the snow.
- O, kardan dolayı geç kaldı.
We can't sleep because of the noise.
- Gürültüden dolayı uyuyamıyoruz.
I gave up the idea of seeing the sights of the city because of the bad weather.
- Kötü havadan dolayı şehrin görülmeye değer yerlerini görme fikrinden vazgeçtim.
A couple of flights were delayed on account of the earthquake.
- Depremden dolayı birkaç uçuş ertelendi.
He gave up taking part in the marathon on account of his cold.
- O, soğuk algınlığından dolayı maratona katılmaktan vazgeçti.
We took shelter from the rain under a tree.
- Biz yağmurdan dolayı bir ağacın altında sığındık.
Several students were absent from school because of colds.
- Birçok öğrenci soğuk algınlığından dolayı okula gelmedi.
I can't do it for want of money.
- Para yokluğundan dolayı onu yapamam.