The cycle of blood is not regular.
- Kan dolaşımı düzenli değil.
Tom can't use his cell phone here because he has very expensive roaming charges.
- Tom çok pahalı dolaşım ücretleri olduğu için burada cep telefonunu kullanamıyor.
He suffers from poor blood circulation to his legs.
- O, bacaklarındaki zayıf kan dolaşımından sıkıntı çekiyor.
I heard that there was a strange virus in circulation.
- Dolaşımda garip bir virüs olduğunu duydum.