поиск
перевод
Игры
Программы
Регистрация
Войти
Настройки
Блог
О нас
Контакты
учетной записи
Войти
Регистрация
Настройки
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
dolaşık
Турецкий язык - Английский Язык
Определение
dolaşık
в Турецкий язык Английский Язык словарь
entangled
tortuous
mazy
roundabout, indirect (road, way)
roundabout, indirect (approach to a matter)
kinky
confused, tangled, intricate (matter)
circuitous
roundabout, sinuous, tortuous, circuitous; roundabout, confused, intricate; tangled, entangled
entwined
foul
intricate
sinuous
roundabout
devious
reticular
involute
knotty
Связанные Термины
dolaşık
yol
byway
dolaşık
yığın
mat
dolaşık
şekilde
mazily
dolaşık
şey
tangle
Турецкий язык - Турецкий язык
Определение
dolaşık
в Турецкий язык Турецкий язык словарь
Kolay çözülmeyecek veya içinden çıkılmayacak derecede karışık
Kolay çözülmeyecek veya içinden çıkılmayacak derecede karışık: "Birtakım dolaşık işleri yüzünden istifasını verip çekildi."- Y. K. Karaosmanoğlu
Dolaşarak giden (yol)
Dolaşarak giden (yol): "Tozlu ve dolaşık yollar üzerinde saatlerce taban tepmiş."- A. Haşim
Karışık (saç, ip vb.): "Bir buğday benizli zülfü dolaşık / Gitme diye beni yolda eğler var."- Karacaoğlan
Karışık
Amacını doğrudan doğruya değil de, dolayısıyla sezdiren: "Dolaşık ve tutuk bir dille, yarı anlaşılır yarı anlaşılmaz cümleler mırıldanmaya başladı."- P. Safa
Amacı doğrudan doğruya değil de, dolayısıyla sezdiren
(Osmanlı Dönemi)
ELGA
dolaşık
Расстановка переносов
do·la·şık
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
История
dolaşık
of, or relating to isotopes
Еще...
Очистить
Избранное
Еще...
Очистить