doing with

listen to the pronunciation of doing with
Английский Язык - Турецкий язык
ne yapıyorsun
do with
gereksinmek
do with
baş etmek
do with
yapmak

O, bir silah olmadan yapmak zorunda kalacak. - He'll have to do without a gun.

Tom benimle herhangi bir şey yapmak istiyormuş gibi görünmüyor. - Tom doesn't seem to want to have anything to do with me.

do with
istemek
do with
ile ilgisi olmak
do with
(biriyle) baş etmek: "What are we going to do with you? - Seninle nasıl baş edeceğiz?", "İ don't know what we're going to do with that child! - O çocuğu ne yapacağız, bilemiyorum."
do with
Arzu edilen bir şeyi belirtir: İ süre could do with a drink. Şimdi bir içki çok makbule geçer
do with
(biriyle) baş etmek: "What are we going to do with you? - Seninle nasıl baş edeceğiz?", "İ don't know what we're going to do with that child!" - O çocuğu ne yapacağız, bilemiyorum."
do with
Arzu edilen bir şeyi belirtir: İ süre could do with a drink. - Şimdi bir içki çok makbule geçer
do with
Arzu edilen bir şeyi belirtir: "İ süre could do with a drink. - Şimdi bir içki çok makbule geçer."
do with
(biriyle) baş etmek: What are we going to do with you? Seninle nasıl baş edeceğiz? İ don't know what we're going to do with that child! O çocuğu ne yapacağız, bilemiyorum
do with
-i yapmak: "What have you döne with my book? - Kitabımı ne yaptın?"
do with
-i yapmak: What have you döne with my book? - Kitabımı ne yaptın?
do with
ihtiyacı olmak
do with
(Fiili Deyim ) 1- -e işi düşmek 2-kullanmak
do with
-i yapmak: What have you done with my book? Kitabımı ne yaptın?
do with
(biriyle) baş etmek: What are we going to do with you? Seninle nasıl
do with
işi olmak
do with
yetinmek

Sahip olduğunla yetinmek zorunda kalacaksın. - You'll have to make do with what you've got.

Süpermarketler şimdi kapalı, bu yüzden buzdolabında kalanlarla yetinmek zorunda kalacağız. - The supermarkets are now closed, so we'll have to make do with what is left in the refrigerator.

do with
ilişkisi olmak
do with
katlanmak
Английский Язык - Английский Язык

Определение doing with в Английский Язык Английский Язык словарь

do with
be satisfied with, be content with, make do with
doing with

    Расстановка переносов

    do·ing with

    Турецкое произношение

    duîng wîdh

    Произношение

    /ˈdo͞oəɴɢ wəᴛʜ/ /ˈduːɪŋ wɪð/

    Видео

    ... QUESTION: Mr. Romney, what do you plan on doing with immigrants without their green ...
    ... to keep doing the kind of things that you're doing with ...
Избранное