dogge

listen to the pronunciation of dogge
Немецкий Язык - Турецкий язык
[die] buldog
mastı
Английский Язык - Турецкий язык

Определение dogge в Английский Язык Турецкий язык словарь

dog
it
dog
köpek

Köpek koşmaya başladı. - The dog began to run.

Büyük köpekten korkmuşlar. - They were afraid of the big dog.

bandog
{i} bekçi köpeği
bandog
{i} çoban köpeği
dog
hıyar
dog
(kurt/tilki/vb.) köpekgillerin erkeği
dog
bu hayvanların erkeği
dog
takip et

Mary'nin köpeği onu okula kadar takip etti. - Mary's dog followed her to school.

dog
{i} kömür vagonu
dog
{f} (bir isteğin üstüne düşerek) (birini) rahat bırakmamak
dog
adam

Köpek adamın yanına oturdu. - The dog sat down by the man.

Büyük bir köpeği olan adam içeri girdi. - A man with a big dog came in.

dog
kütükleri tutmak veya kaldırmak için kullanılan demir alet
dog
tilki ve çakal gibi hayvan
dog
{f} yakasını kurtaramamak
dog
{f} takip etmek
dog
(fiil) izlemek, takip etmek; yakasını kurtaramamak
dog
(isim) köpek; erkek kurt, it; erkek tilki; ocak demiri; kömür vagonu
dog
{f} (kötü bir şey) peşini bırakmamak
Немецкий Язык - Английский Язык
mastiff
bandog
Deutsche Dogge
German Mastiff
Deutsche Dogge
Great Dane
Английский Язык - Английский Язык
dog