Tom,Mary ile bir şey yapmak istemiyor.
- Tom didn't want anything to do with Mary.
Tom benimle herhangi bir şey yapmak istiyormuş gibi görünmüyor.
- Tom doesn't seem to want to have anything to do with me.
Sahip olduğunla yetinmek zorunda kalacaksın.
- You'll have to make do with what you've got.
Sahip olduklarımızla yetinmek zorunda kalacağız.
- You will have to make do with what we have.