He is studying the origin of jazz in America.
- O, cazın Amerika'daki doğuşunu araştırıyor.
Living nativity scenes are popular in Southern Italy.
- Yaşayan doğuş sahneleri Güney İtalya'da popülerdir.
Tom's grandchildren were playing with the nativity set figures.
- Tom'un torunları, doğuştan gelen figürlerle oynamaktaydı.
Henry James was an American by birth.
- Henry James doğuştan bir Amerikalıdır.
She is an American by birth.
- O, doğuştan bir Amerikalıdır.
The death of her husband was her rebirth.
- Kocasının ölümü onun yeniden doğuşuydu.
No one can have three different birth dates.
- Hiç kimsenin üç farklı doğum tarihi olamaz.
My water broke on the evening of the predicted birth date.
- Önceden belirlenen doğum tarihinin akşamında suyum kesildi..
A sure method to be rich is to be born rich.
- Zengin olmak için kesin bir yöntem, zengin doğmuş olmaktır.
Be born, get married, and die; always bring money.
- Doğmak, evlenmek ve ölmek, her zaman para getirir.
Tomorrow's my birthday.
- Yarın benim doğum günüm.
Yesterday was my seventeenth birthday.
- Dün onyedinci doğumgünümdü.