By the way, if you translate from Japanese, avoid unowned sentences - there are very many unnatural and just incorrect sentences among them.
- Bu arada, Japonca'dan çeviri yaparsan, sahiplenilmemiş cümlelerden uzak dur. Çünkü aralarında birçok doğal olmayan ve yanlış cümleler var.
Mary suspects that there is something unnatural about Tom's passion for stoats.
- Mary, Tom'un gelincikler için tutkusu hakkında doğal olmayan bir şey olduğundan şüphe ediyor.
These are the bluest blueberries I have ever seen. They're almost unnaturally blue.
- Bunlar şimdiye kadar gördüğüm en mavi yaban mersinidir. Onlar neredeyse doğal olmayan mavidir.